İslam Felsefesi Çıkmış Soruları
İSLAM FELSEFESİ ÇIKMIŞ ALAN SORULARI
1. I.Tanrı’nın akıl tarafından kavranabileceğini belirtmeleri II. Tanrı’nın cüzi hadiseleri (tikelleri) bilemeyeceğini ileri sürmeleri III. Dirilişin (haşr) cismani değil, ruhani olacağını savunmaları IV. Âlemin kıdemini benimsemeleri V. Sudur nazariyesinin takipçileri olmaları Gazali, bu görüşlerden hangileri dolayısıyla Farabi ve İbn Sina’yı dinden çıkmakla itham etmiştir? |
3. Hakikat, toplumun tüm kesimlerine açılmalıdır. Bu nedenle hakiki filozof, hem teorik bilgilere hem de bunları insanları mutluluğa yönlendirme doğrultusunda kullanma gücüne sahip olan kişidir.
Farabi, bu parçada felsefenin hangi alanına vurgu yapmıştır? A) Bilgi Felsefesi B) Siyaset Felsefesi C) Bilim Felsefesi D) Din Felsefesi E) Sanat Felsefesi Cevap: A |
A) | I ve III |
B) | I ve V |
C) | I, II ve V |
D) | II, III ve IV |
E) | II, IV ve V |
Cevap:D |
2. Şihabüddin es-Sühreverdi (el-Maktul) tarafından kurulmuştur. Aristoteles felsefesine ve onu takip eden İslam filozoflarına karşı olumsuz bir bakışa sahiptir. Hakikatin, doğrudan sezgi ve bir iç aydınlanmayla elde edilebileceğini savunur. Yapısı ve öğretileri itibarıyla eklektiktir.
Bu özelliklere sahip İslam felsefesi ekolü aşağıdakilerden hangisidir? A) Rivakilik B) Bâtınilik C) İhvanu’s-Safa D) Meşşailik E) İşrakilik Cevap: E |
4. Kendine dön ve düşün! Kendi varlığının farkında olmadığını ve bunu ispat edemeyeceğini hiç düşünebilir musun? Aklı başında bir kimse için bunlar söz konusu olamaz. Dahası insanın, uyku hâlindeyken bile kendi varlığından habersiz olduğu düşünülemez. Her ne kadar uyuyan bir kimsenin hafızasında kendi varlığına ilişkin belirgin bir imaj kalmasa da bu böyledir.
İbn Sina’ya ait bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) İnsanın varlığına ilişkin bilginin kaynağı duyularıdır. B) Bilincin gizemlerini çözmek, mistik bir içe kapanışla mümkündür. C) Kendi varlığına ilişkin bilgi, insanda doğuştan vardır. D) İnsanın, varlığı hakkındaki bilgisi, uykuda kesinleşme eğilimi gösterir. E) İnsanı, var olduğunu düşünmeye sevk eden, akıldır. Cevap: C |
5. Gazali’ye göre kelamcıların hatası yalnızca kitaplara okudukları ve duydukları bilgilerle yetinmeleridir. Kelamcılar kıyaslarını kesin delile, kabul edilmesi zorunlu öncüllere dayandırmak yerine, şöhreti ve yaygınlığı nedeniyle doğru sayılan kıyaslara öncelik verdikleri için çelişkiye düşmüşlerdir.
Gazali’nin bu tür hataları ortadan kaldırmak için gerekli gördüğü ilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Mantık B) Cedel C) Usulu’d-Din D) Metafizik E) Fıkıh Cevap: A |
6. İslam felsefesinin gelişim sürecinde tercüme hareketinin önemli bir yeri bulunmakla birlikte, her şey bu hareketin ürünü değildir. Bilimsel ve felsefi eserlerin İslam dünyasına çeviriler yoluyla tanışması ancak İslam düşüncesinin belirli bir olgunluğa erişmesiyle gerçekleşmiştir. Bu yüzden tercüme faaliyetini İslam dünyasında zaten mevcut olan felsefi-entelektüel tartışmaların bir uzantısı ve bu yönde gerçekleştirilen araştırma süreçlerinin bir parçası olarak değerlendirmek gerekir.
Buna göre, İslam felsefe tarihindeki tereme hareketiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İslam dünyasındaki felsefi hareketin yegâne varlık sebebidir. B) Salt bir sebepten hareketle izah edilemez. C) Var olan belli bir entelektüel ortamda gerçekleşmiştir. D) İslam düşüncesinde bir açılım ve gelişim dönemidir. E) Pasif ve edilgen bir hareket olarak değerlendirilemez. Cevap: A |
7. Gazali, ahlakı bir imtihan, ruhu da bu imtihanın doğrudan muhatabı olarak görür. Bununla birlikte ahlaki hayatta insanın bedeni yönünün de önemli rolü olduğunu düşünür. Ona göre, insan sadece ruhtan oluşan bir varlık olsaydı ondan hiçbir şekilde kötülüğün ortaya çıkmaması gerekirdi. Bu durumda iradenin ve imtihanın da bir anlamı kalmazdı.
Gazali’nin burada dikkat çekmek istediği husus aşağıdakilerden hangisidir? A) Ahlaki hayat, iyi ve kötü çatışmasının olduğu yerde anlamlıdır. B) Ruh ahlakın amacı, beden ise bu amaca ulaşmanın imkânıdır. C) Ahlaki gelişim, insanın manevi boyutuyla ilişkili bir olgudur. D) Ahlaki arınma, bedeni ruhun emrine vermekle mümkündür. E) Ahlaki açıdan mutlak iyi veya mutlak kötüden söz edilemez. Cevap: A |
8. Felsefenin gereksiz olduğunu söyleyen bir kimse, bunun sebebini ortaya koyup ispat etmek durumundadır. Ancak bu durumda da kendisyle çelişecektir. Zira sebep gösterme ve ispat etme, varlığın hakikatini bilmeye yönelik bir etkinliktir. Bu ise nihayetinde felsefedir.
İlk İslam filozofu Kindi’ye ait olan bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Hayatın her alanında felsefeye ihtiyaç duyulduğu B) Felsefi kanıtların kolaylıkla çürütülemeyeceği C) Felsefenin bütün bilimlerin temeli olduğu D) Felsefenin reddinin de bir felsefe olacağı E) İnsanların, farkında olmadan felsefe yaptığı Cevap: D |
İslam filozofları içerisinde,
• Aristo’dan sonra ikinci öğretmen olarak bilinen, • Varlık-maniyet ayrımı olarak bilinen metafizik tartışmayı ilk defa sistemli olarak ele alan, • Siyaset felsefesinde “erdemli şehir” olarak bilinen bir modeli geliştiren düşünür aşağıdakilerden hangisidir? |
A) | İbn Sina |
B) | Farabi |
C) | Kindî |
D) | İbn Rüşd |
E) | Gazzâlî |
Cevap:A |
11. Toplum hâlinde yaşamanın bir ihtiyaç ve yaratılışın gereği olduğunu savunan Farabi, insanı da toplumsal bir varlık olarak tanımlamıştır. O, insanlar arasında fark gözetmeyen, evrensel insani değerler üzerine kurulmuş ve aydınlar tarafından yönetilen bir toplumu en mükemmel toplum olarak nitelendirmiş, gerçek mutluluğun ise ancak bu türden bir toplumda elde edilebileceğini ileri sürmüştür.
Farabi, bu toplumu aşağıdakilerden hangisiyle adlandırmaktadır? |
A) | İslami |
B) | Manevi |
C) | Felsefi |
D) | Erdemli |
E) | Ahlaklı |
Cevap: D |
10. Gazali, herhangi bir görüşü eleştirmek veya çürütmek istediğinde önce o görüşü bütün yönleriyle anlamaya çalışır ve bunun arka planında yatan temel kabulleri tespit ederdi. Ancak onun bu tutumu muhaliflerinin görüşlerini dolaylı bir şekilde Müslümanlara tanıtmak olarak algılanmış ve zaman zaman eleştiri konusu yapılmıştır. Örneğin O, felsefecilerin görüşlerinin geçersizliğini ileri sürmeden önce iki yıla yakın bir süre kitaplarını okumuş ve onların görüşlerini herhangi bir tasarrufta bulunmadan müstakil bir kitapta özetlemiştir. Hatta bu kitap nedeniyle Batı’da uzunca bir süre Meşşai geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri sayılmıştır.
Gazali’nin bu kitabı aşağıdakilreden hangisidir? A) Tehafütü’l-Felasife B) Mi’yaru’l-İlm C) İhya-u Ulumi’d-Din D) Makasıdu’l-Felasie E) Mişkatü’l-Envar Cevap: D |
12. “İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tartıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde alemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.” (Mutaffifin, 83:1-6)
Bu ayette vurgulanan ahlaki kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Eşitlik B) Doğruluk C) İtidal D) Kanaatkarlık E) Müsamaha Cevap: B |
13. Davud el-Kayserî İslam düşünce tarihinde zaman felsefesi ve Tanrı-zaman ilişkisi konusunda özgün görüşler ortaya koymuş, sûfi bir düşünürdür. Ona göre; zaman, sadece Aristoteles’in söylediği gibi “önce ve sonra bakımından hareketin ölçüsü” olarak tanımlanamaz. Bunun yanında zaman, varlığın bekasının ve sürekliliğinin ölçüsü olarak da tanımlanmalıdır. Buna göre, her var olanın, varlığının sürekliliğine göre bir zamanı vardır. Tanrı mutlak baki bir varlık olduğu için evrenin yaratılmasından önce O’nun varlık tarzından çıkan bir sonuç olarak mutlak zaman mevcuttur. Evrenin ve doğa yasalarının yaratılması ile birlikte fiziki zamanın ölçüleri tespit edilebilmiştir. Tanrı’nın zamanını ifade eden metafizik zaman ile karşılaştırıldığında fiziki zamanın ölçüleri görecelidir. Örneğin fiziki zamandaki elli bin yıl, Tanrı’nın zamanında bir güne denk gelir.
Buna göre, Davud el-Kayserî’nin zaman anlayışı hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanrı, mutlak olarak zamansız bir varlıktır. B) Fiziki zamanın ölçüleri genel geçer değildir. C) Metafizik zaman, fiziki zamanı kuşatır. D) Fiziki zamanın ölçüleri doğa yasalarına göre belirlenir. E) Bir şey hem vardır hem de zamansızdır denemez. Cevap: A 14. İslam filozofları ve öne çıktıkları görüşlerle ilgili olarak aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır? A) Farabi – Toplum tiplerini sınıflandırarak ideal toplumun filozoflar / peygamberler tarafından yönetilen erdemli toplum olduğunu dile getirmiştir. B) Revendi – Faal Akıl’la ilişki kurma açısından peygamberlerin filozoflardan üstün olduğunu belirtmiştir. C) İbn Rüşd – Gazali’nin filozoflarla ilgili eleştirilerine cevap vererek din ile felsefeyi uzlaştırmaya çalışmıştır. D) İbn Tufely – Hayy b. Yakzan adlı eserinde hakiki bilgiye nasıl ulaşılacağını göstermiştir. E) Sühreverdi – En doğru ve en güvenilir bilginin keşf yoluyla kalbe doğan bilgi olduğunu savunmuştur. |
15. Gazali’ye göre tabii bir olayın gerçek sebebi veya hakiki faili Tanrı’dır. Ona göre bir şeyle aynı anda var olmak o şey tarafından meydana getirilmiş olmayı gerektirmez. Örneği, ona göre ateşle karşılaşması durumunda pamuğun yanmasının faili ateş değil bizzat Tanrı’dır. Dolayısıyla yanma olayını iradesiyle yaratan Tanrı, aynı şekilde yanma olayını yaratmayabilir ve ateşle karşılaşan pamuğun yanmaması da yanması kadar doğaldır. Burada akla aykırı bir durum söz konusu değildir.
Gazali bu parçada aşağıdakilerden hangisini ispatlamaya çalışmaktadır? A) Risaletin sürekliliğini B) Mucizenin imkanını C) Cevher – araz ayrılığını D) Tanrı’nın tek olduğunu E) Dünyanın sonluluğunu Cevap: B |
16. Gazali, hayatının bir döneminde felsefeye ilgi duymuş, iki yıl süreyle Farabi ve İbni Sina gibi filozofların eserlerini incelemiştir. O, bazı konularda bu filozofların hatalarını ortaya koymak amacıyla Tehafütü’l-Felasife’yi yazmış ve bu eserinden onların bazı hususlarda küfre girdiklerini öne sürmüştür.
Bu hususlar arasında; I. Alemin ezeliliği, II. Allah’ın cüz’ileri bilmesinin niteliği III. Ehli-Kitab’ın kurtuluşa erebileceği IV. Filozofların, Peygamberlerden üstünlüğü gibi iddialardan hangileri yer almaktadır? A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) I, II ve III E) I, III ve IV Cevap: A |
Bu cevaplar doğru mu hatalı cevaplar var gibi